Merhabaaaa! Hayatta birçok zorluk var değil mi? Bunlardan
biri de hayatından birini çıkarmak. Hele ki sevdiğin biriyse gerçekten oldukça
zor bir durum. Daha önce hayatında var olan bir şeyi hayatından çıkarmak bile
yeterince zorken bir canlıyı çıkarmak üç, beş kat daha zor!
Hayattan çıkarmak iki şekilde gerçekleşir: Ölmüştür veya
senin için ölmüştür. İki durumda ayrı ayrı zor biliyorsun.
Ama gitmesi gereken gider ve bil ki herkes bir gün gider. Başkasını
sever gider, senin mutluluğun için gider(!),ölür gider, kaçar gider, bunalır
gider, gider de gider! En iyi ihtimalle ölüm ayırır. O yüzden hiç kimseye
bağlanmadan yaşamak zorundayız. Evet, değinmek istediğim konu tam da bu!
Can Yücel diyor ki;
Bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne.
“O olmazsa yaşayamam” demeyeceksin.
Demeyeceksin işte.
Yaşarsın çünkü…
Ve devamında da bağlanmazsan korkmazsın kaybetmekten de
diyor. Ama bunu yapamıyoruz değil mi? Sevildiğimiz an bağlanıyoruz, gün
geçtikçe arttırarak. Ama çok tuhaf bir mekanizmamız var! Gidenin acısını
kaldırabiliyoruz. Acı eşiğimiz epey yüksek yani...
Birilerine bel bağlayarak yaşamak birlikteyken bile güç
zaten. Çünkü bağlanmak sonsuz değer vermektir ve hiç kimse verdiğiniz değerin karşılığını
alacağınızın garantisini veremez. Birçok kez üzülmedik mi böyle?
Demem o ki birilerine bağlanarak yaşayamazsın. Tek geldin buraya
ve tek gideceksin! Herkes “her zaman” yanında olmayacak, gidecek. Ama sen
bunu kaldırabilecek şekilde yaratıldın. Bunu başarabilirsin. Unutmadan, eğer
sende bir gün “keyfi olarak” gideceksen, iki kez düşün geridekileri…
Ve unutma, bağlanmadan da yaşarsın. Kendi kendine de
başarabilirsin bu hayat mücadelesini! Birçok kez verdiğin değeri göremedin ya
üzülme artık bunlara. Çünkü asıl değerli olan sensin, onlar senin verdiğin
değer sayesinde değerliydi.
Kendini sev, kendinle mutlu ol, kendinle gülümse. Çünkü sen
çok değerlisin ve bunları hak ediyorsun! 😌😌
Yorumlar
Yorum Gönder